Mitsubishi Lancer 1.8 INTENSE CVT

Mitsubishi - Lancer 1.8 INTENSE CVT

                                                                                                                                                            Bazı insanlar vardır…

Girdikleri ortamlarda, konuştukları topluluklarda her zaman dikkatler onların üzerindedir. Farklı bir farkındalıkları vardır. Herkesler onlardan bir şeyler almaya, esinlenmeye çalışır.  

Bazıları buna Karizma diyor…

Yüce Allah'ım bir kez daha nasip etti ve bu vesile ile tekrardan inceleyeceğim Lancer 1.8 CVT, tıpkı yukarıdaki anlatımımı simgeliyor.

Tekrar Lancer 1.8 CVT ile karşınızdayım…

Önceki sahip olduğum kırmızı 1.8’im den sonra, Audi A4, Ford Mondeo, Opel Vectra, Honda Type-R, Alfa Romeo 159 gibi araçlar kullanmama rağmen, o aklımdan hiç çıkmadı…

Temiz ve düşük kilometrelisini bulabilmek için çok uğraştım ama sonunda tüm bu uğraşlara değecek Kara oğlanı, Mersin'de şuanda çiftçilik yapan emekli Mitsubishi çalışanı bir amcadan aldım… Uzun zamandır hayallerimi süsleyen bu aracın incelemesini önceki Lancer deneyimini de göz önünde bulundurarak daha üst seviyede yorumlamaya çalışacağım.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu araçta kendinizi safkan bir spor otomobilde gibi hissediyorsunuz. Size bunu hissettirecek çok fazla detay düşünülmüş. Performansından  yol tutuşuna, konforundan güvenliğine, heybetli görüntüsünden yakıt ekonomisine, egonuzu tatmininden sorunsuzluğuna, tüm detaylar Mitsubishi Mühendisleri tarafından incelikle dokunulmuş. 1.5 ve 1.6 Lancer’dan her anlamda farklı olan 1.8 Lancer, tamamen kendine özgü yapısıyla ülkemizdeki Lancer modellerinin içerisinde Evo X’den sonraki en güçlü seçenek olarak karşımıza çıkıyor.

Araç, spor görünümü ve tasarımı sebebiyle trafikte dikkatleri üzerine toplayan bir yapıya sahip. Çoğu zaman insanların aracı birbirine gösterdiklerine şahit oluyorsunuz. Araç, lasmanında kullanılan “Köpekbalığı Karaya Çıktı” sloganını her uzvu ile sergileyen ve yıllara meydan okuyan/eskimeyen bir tasarıma sahip. Öyle ki, Avrupa ve diğer kıtalarda Lancer EX adı ile aracın makyajlı versiyonunun satışına hala devam ediliyor.

Park ettiğiniz yerlerde çocuklar yanaşıp “kaç yapıyor abi bu” diye sorabiliyorlar. Şunu unutmayın, bir araç özellikle çocukların dikkatini çekebiliyorsa ve çocuklar ona karşı hayret verici, beğendiklerine yönelik tepkiler veriyorlarsa, o araç gerçekten sıradanlıktan uzak, tasarımı ile cezbeden bir yapıda demektir. Bu noktada, tasarım anlamında otomobil üreticilerine çocukların fikirlerini alması konusunda seslenmek istiyorum…

Ülkemizde 2009 ve 2011 yılları arasında toplam 161 adet satılmış olan 1.8 CVT’yi her sokakta veya yolda görme şansınız ne yazık ki yok. Hesaplamalarıma göre, 2009 yılından beri ülkemize getirilen aracın şuan Ülkemiz de satışı olması durumunda, 95bin TL dolaylarında bir etiketi olacaktı.

İkinci el olarak aldığım aracın rengi asaleti ile cezbedici fakat siyah olması münasebetiyle de bir o kadar zor bir renk. Fakat güzel bir yıkama ve hızlı cila sonrasında karşısına geçip kendisini izlettirecek güzellikte. 1.8 Lancer, diğer 1.5 ve 1.6 Lancer’lara göre çok farklı donanım özelliklerine, yol tutuşuna, motor performansına, ses sistemine ve dış görünüme sahip…

Daha önce de Mitsubishi kullandığım için şu üç detayı çok iyi biliyordum,

Temiz bir Mitsubishi alarak;

1. Performans anlamında her zaman kağıt üzerindeki değerlerden çok daha fazla performans elde edeceğimi,
2. Yakıt tüketimi anlamında yine kağıt üzerindeki değerlerden düşük değerler elde edeceğimi,
3. Bu aracı kullandığım süre boyunca, Sanayi de dükkan dükkan gezmeyeceğimi ve orada yeni arkadaşlar edinmeyeceğimi, biliyordum. 

Bu sebeple Lancer 1.8 CVT bana her daim göz kırpıyor… 

Aracın kalbi, Mitsubishi'nin adeta tekniğini konuşturduğu 1798cc, 143Hp ve 178Nm değerlerine sahip MIVEC motordan oluşuyor. Maksimum gücünü 6000devirde veren araç, maksimum torkuna ise 4250devirde ulaşıyor. 

Düşük devirlerde sakin ama kendinden emin ilerleyen araç, ara hızlanmalarda da gaza sonuna kadar basmanıza gerek olmadan aracı istenilen hıza taşıyabiliyor. 

Gelelim üst devirlere, yani 4-6bin MIVEC devir bandına… 

Burada küstahça bir gülümseme attığımın farkındasınız biliyorum. Evet, araç Direksiyonun arkasındaki gerçek Magnezyumdan üretilmiş F1 kulakçıkları ile kullanılmaya başlandığında bu devir aralıklarında adeta çıldırıyor, bir nevi kimlik değiştiriyor diyebilirim. 

Spor modda kullandığınız zaman aracın Hiç bitmeyen bir gücü var izlenimine kapılıyorsunuz. 1.8 ve 143 beygirin hakkını spor moddayken daha keyifle aldığınızı söyleyebilirim. Bu modda(4300devir civarında) araç adeta gerginleşiyor ve her devir aralığında fırlamaya hazır bir kısrağa dönüşüyor.

D modunda ise araç daha çok ekonomi yapma amaçlı çalışıyor. D modunda ki kullanım durumunuzu belirli aralıklarla takip eden INVECS III teknolojisi, sizin aracı sürme karakteristiğinizi kaydedip ona göre bir performans sergiliyor. D modunda aracı çok agresif kullanırsanız, araç bu modda da daha performanslı çalışma eğilimi gösteriyor. Tabi tüketimde buna bağlı olarak artıyor. 

Gaza sonuna kadar bastığınızda CVT'nin çalışma prensibi gereği devir 6bin civarına kadar çıkıp sabitleniyor ve bu sırada araç çıldırırcasına ivmelenmeye devam ediyor. Benim size önerim kendi kullanma stilim olan, D modunda ekonomi yapma odaklı sakin kullanım, bu sayede düşük yakıt tüketimi elde etme, agresif ve spor kullanma ihtiyaçlarında ise spor moda geçmeniz.

Bu arada belirtelim, Vites kolu üzerinde Spor modu yer almıyor, Siz kulakçıklarla oynamaya başladığınız an veya vites kolunu sol tarafa çektiğiniz zaman araç spor moda geçmiş oluyor. Bu moda geçer geçmez zaten aracın gerildiğini anlıyor ve kan dolaşımınızın da hızlandığını hissediyorsunuz. Sağ Magnezyum kolu kendinize bir süre çekili tuttuğunuzda tekrar D moduna geçmiş oluyorsunuz.

Spor modda ayrı bir karaktere bürünen Lancer, 0-100 ve son hızlarda D moduna göre çok daha iyi zamanlar elde etmenize olanak sağlıyor. Üst devir bandına çıkmadığınız sürece motor sesini neredeyse hiç duymuyorsunuz. Üst devirlere yaklaşmanızla birlikte homurtulu bir MIVEC sesi size eşlik etmeye başlıyor...

Genelde yol tutuşu iyileştirmek için modifiye anlamında iki amörtüsör başlığını birleştiren “Kule Gergisi” bu araçta standart olarak geliyor. Virajlarda aracın esnememesi ve rijitliğini korumasına kule gergisi büyük katkı sağlıyor. 10 kollu 18'' Enkei marka jantlar ile birlikte araç yolda adeta süzülerek yol alıyor. Bu aracın jantları çok değerli olduğundan, ne yazık ki ticari amaçlı kişilerin eline düşen bazı 1.8'ler de, Jantların satıldığına şahit olabiliyorsunuz. Tüm bu ekipmanları ile Lancer 1.8 virajlarda ve ani manevralarda size sonuna kadar güven veriyor.  ASTC(ESP) istenildiği zaman kapatılıp açılabiliyor. Ben her daim açık kullanıyorum. Lastik ebatı olarak aracın standart fabrika çıkışında 215X45X18 ölçülerine yer verilmiş.

Araçta Çok kollu süspansiyon kullanılmış ve 1.8’de süspansiyonlar spor olarak ayarlanmış durumda. Bu sebeple Yol tutuş çok başarılı bir hale gelmiş. Lastik yanak ebadı 45 olmasına karşın, darbeleri emen ve kabine çok fazla iletmeyen bir yapıya sahip. Aracın süspansiyonu ve jantlarının, kısacası yürür aksamının spor ekipmanlardan oluştuğunu onu yolda giderken izlediğinizde daha iyi anlıyorsunuz. Çukur ve kasislerden kaçarken adeta slalom tarzındaki salınımları araca dışarıdan bakanların hayranlığını arttırıyor.

Diğer 1.5 ve 1.6 modellerine göre daha farklı bir yalıtım sistemi uygulanmış. Camları kapattığınız zaman adeta dış dünya ile irtibatınız kopuyor diyebilirim. Çok yüksek hızlarda bir miktar rüzgar ve yol sesi alsanız da, orta yükseklikteki hızlarda içeriye rüzgar ve yol sesi almıyorsunuz.  

Lancer 1.8’de, 1.5 ve 1.6 Lancer’dan farklı olarak 6 ileri CVT şanzıman kullanılıyor.

Genel olarak sorunsuz şanzımanlar kullanan Mitsubishi, Colt’da dünya devi Getrag ile çalışırken, Lancer 1.8’de Otomatik Vites olarak Japon menşeili Jatco’nun üretimi olan CVT şanzımanı kullanıyor. 

Aynı şanzıman yurt dışındaki 2400cc Lancer’lar da da mevcut. Jatco daha önce kullandığım 2.0 Ford Mondeo TDCI Otomatik Şanzımanında gözüme çarpmıştı. Belki biliyorsunuzdur, dizel 2.0’lık Mondeo motoru çok yüksek tork değeri(340Nm) sunuyor ve buna karşın Otomatik Şanzımanı hiç sorun çıkarmıyor. Bu kadar yüksek torka rağmen bir şanzıman sorun çıkartmıyorsa benden tam puan almayı hakkediyordur. 

Lancer 1.8’de 6 ileri kademeye sahip şanzıman F1 olarak direksiyonun arkasındaki Magnezyum kulakçıklar sayesinde Spor modda kullanılabiliyor. D modunda şanzımanın CVT olması sebebiyle 1500 devirde tüm şehri dolaşabiliyorsunuz. Ani gaza basmalarda devir örneğin 5-6 bin devirde sabit kalırken hız sürekli artıyor. Şanzımana kısa bir süre içinde alışabiliyorsunuz ve adeta araç, şanzıman ve siz arasında bir bağ oluşuyor.

Bu bağ sonrasında şu izlenimi elde ediyorsunuz; Araç D modunda ağırbaşlı beyefendi bir yapıda yolda süzülerek ilerliyor. Spor modda ise, adeta tüm enerjisini bağırarak haykıran bir boğa edasıyla asfaltı kazıyor…

Bu noktada bir gözlemimi paylaşmak istiyorum, birçok araçta F1 kulakçıkları direksiyona montelidir ve direksiyonu çevirdiğinizde onlarda hareket ederler. 

Bu durum viraj içlerinde kulakçıktan vites değişiminde olumsuz sonuçlar doğurur, eliniz çoğu zaman oraya ulaşamaz. Fakat Lancer 1.8 CVT'de kulakçıklar direksiyona değil, konsola montelidir. 

Bu sebeple viraj içklerinde de rahatlıkla vites düşürüp yükseltebilirsiniz. Yine burada Evo X'de de kullanılan Mühendisliğin ince düşüncesi yatmaktadır. Gelelim bu aracın belki de en iyi özelliklerinden biri olan 8+1 Ses Sitemine; 

Rockford Fosgate imzalı 650W Premium Müzik sistemi, bu araçta gaz pedalından ziyade sizi heyecana getiren ilk unsur diyebilirim. Bagajda bulunan 10'' lik punch(subwoofer) ile bass vuruşlarını içinizde hissetmenizi sağlıyor. Müzik Sistemi ekipmanlarının araç içindeki dizilimi aşağıdaki gibidir;

6 adet CD alan ana ünite üzerinde istediğiniz tüm ayarlamaları gerçekleştirebiliyorsunuz. Direksiyon üzerindeki butonlar ile de ses sitemini kontrol edebiliyorsunuz. 

Bu araçtaki ses sistemini herhangi bir araca uygulamaya kalktığınızda 2015 yılında 7500TL gibi bir harcama yapmanız gerekiyor. Çok başarılı bir ses sitemi olduğunu yenilemek istiyorum. 

Bluetooth, Far-Yağmur Sensörü, Cruise Control, Soğutmalı torpido, içinde 12 V’luk elektrik girişi olan Kol dayama, AUX girişi, Ön konsolda, kapılarda ve Vites kolunun ön kısmı ile çevresinde karbon kaplama gibi konfor, güvenlik ve sürüşü kolaylaştırıcı birçok özelliğe sahip.

Aracın kapısını açtığınız an, içerideki spor ruhu hemen hissediyorsunuz. Karbon kaplamalar ile süslenmiş konsol ve ön göğüs, direksiyon, vites ve kapı kollarında ki krom kaplamalar ile tamamlanmış. Sürücü kapı kolundaki cam, ayna ve kilit butonları deformasyona karşı dayanıklı üretilmiş. Zaman içinde herhangi bir aşınma veya soyulma meydana gelmiyor.

Yakıt tüketimi olarak, hafta sonları yaptığım Ümraniye-Pendik otoyol sürüşlerinde rahatlıkla 6 Lt’li değerleri tutturabiliyorum. Çok aşırı dur kalkların olduğu trafikte 9,5 litre civarı bir tüketim elde ediliyor. Şehir içi karışık tüketimi 8 Lt olarak söylenebilir. 1.8 CVT’nin LPG ile uyumunda bir sorun bulunmuyor. İyi bir işçilikle yapılacak LPG montajından sonra, eğer aracı fazla kullanıyorsanız çok daha ekonomik değerler yakalamanız mümkün. 

Konsolun solunda bulunan INFO butonu ile, Yol Bilgisayarında anlık, ortalama tüketimlerle, kalan yakıtla gidilebilecek mesafe, sıcaklık göstergesi, hız alarmı, periyodik bakım hatırlatıcıları, ESP uyarıları gibi bir çok detaya ulaşabiliyorsunuz.

Aracın kapıları oldukça ağır ve kapanırken tok bir ses duyuyorsunuz. Kapı üstleri premium araçlarda olduğu gibi bir hayli geniş tutulmuş. Rahatlıkla kolunuzu buraya koyabiliyorsunuz. Tüm kapılarda eşya koyma gözleri bulunuyor. Önde bulunan kol dayama 2 kademeli açılıyor ve içerisinde 12 V aksesuar girişi bulunuyor. 

Aracın torpidosu soğutuculu ve soğutma özelliğini isterseniz açıp kapatabiliyorsunuz. Yine torpidoda ön yolcu hava yastığını kapama düğmesi bulunuyor. Torpidoda aydınlatma olmayışı bir eksiklik sayılabilir. Tüm camlar 2 kademeli Otomatik açma kapamaya sahip. Tüm camlarda sıkışma önleyici özelliği de bulunuyor. 

Aracın koltukları deformasyona meydan okuyacak cinsten tasarlanmış. Kullanılan kumaşın kalitesi de terletme ve aşınmadan uzak. Ön koltukların yanal destekleri sert virajlarda dahi sizi çok iyi sarıyor.

Arka koltuklar oldukça rahat ve konforlu. Arkada 3 kişi sıkılmadan rahatlıkla uzun seyahatlere çıkabilirsiniz. Arka kol dayamada arkadaki yolcular için oldukça rahatlık sağlıyor ve iki adet bardak tutucu içeriyor. 

Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız alan araçta Sürücü Diz dahil olmak üzere Toplam 9 adet Hava Yastığı bulunuyor. Bunun yanında patenti Mitsubishi tarafından alınmış olan RISE gövde yapısı sayesinde, tüm yaşam alanını koruyan ve çarpışma etkisini emerek iç mekana yansıtmayan bir iskelet sistemi Lancer'in gövdesini oluşturuyor.

400 litrelik Bagaj hacmi sedan bir otomobil için yeterli düzeyde. Aracın ses yalıtımı kalitesini bagajı açtığınızda da görebiliyorsunuz. Stepne çok iyi şekilde muhafaza edilmiş ve bağaj içinde ölü alana yer verilmemiş. 

Bagaj, sürücü koltuğunun sol alt kısmındaki kolu çekerek açılabildiği gibi, aracın uzaktan kumandası üzerindeki bagaj açma düğmesine iki kez basılmasıyla da açılabiliyor.

Yetkili veya işinin ehli özel servisler de 1.8 CVT aracınızı bilgisayara bağlatıp kendinize özgü gizli ayarları birkaç dakika içinde açtırabilirsiniz. Örneğin; Evo X modellerinde ki alarmı aktif edebilir, Uzaktan Kumanda düğmesi ile camları açıp kapatabilir, yine uzaktan kumanda  ile kapıları açtığınızda eğer hava kararmışsa farlarınızın da yanmasını sağlayabilir, kapıları kilitlediğinizde kısa bir bipleme sesini aktif edebilir, kontağı kapatıp anahtarınızı çıkardığınızda cam açma/kapama düğmelerinin kaç saniye süreyle aktif kalacağını, kapıların belli bir hıza çıkıldığında otomatik kilitlenmesini ve vitesi P moduna aldığınızda kapıların otomatik açılmasını, yol bilgisayarında değişiklikler gibi birçok özelliği açtırıp kapattırabilirsiniz. 

Eğer bu işlere merakınız varsa siz de benim ve Arkadaşlarım gibi kendiniz de yapabilirsiniz; detaylı bilgiyi bu konudan edinebilirsiniz; http://www.mitsubishiclubturkey.com/viewtopic.php?f=18&t=11578

Lancer 1.8 CVT genel anlamda çok özel bir araç. Kullanıcıları da araç gibi özel ve belli aralıklarla bir araya geliyoruz.

 

Bu araçta son derece objektif yaklaşmama rağmen eksiklik olarak sayabileceğim konular çok sınırlı. Bu kadar kaliteli bir ses sistemi için daha yüksek radyo frekans alıcısı konulabilirmiş, zira radyonun bazen ses sisteminin hakkını vermede güçlük çektiğine şahit oluyorsunuz. Bir diğer detay noktada torpido içerisinde aydınlatma olmayışı olarak sıralayabilirim. Fabrika çıkışında aracın üzerinde bulunmayan bagaj üstü spoiler genellikle sonradan her 1.8 CVT'ye takılıyor. Buda fabrika çıkışlı olarak aracın üzerinde olsa daha iyi olabilirmiş.

Sonuç olarak, tercih edilmesi aşamasında biraz cesaret isteyen bu araç 1.8 oluşunun hakkını performans, yol tutuş, güvenlik ve konfor anlamlarında fazlasıyla veriyor. 

Yakıt tüketimi anlamında birçok 1.6 Otomatik benzinli modelden(Honda Civic, Mazda 3, Ford Focus, Opel Astra, Vw grubunun Otomatikleri) daha az yaktığını çok net söyleyebilirim. İstenildiğinde LPG dönüşümüne de olanak tanıyor ve başarılı sonuçlar alınabiliyor. 

İlk incelemem sonunda biraz olsun piyasada ki farkındalığı artan Lancer 1.8 CVT’nin son günlerde ki popüleritesi bir hayli artmış durumda. Bu araç, çok kaliteli profesyonel bir ses sistemi, eskimeyen tasarım, konfor, performans ve güvenlik ekipmanları ile sizin ve ailenizin güvende yolculuk yapmasını temin ediyor. Fiyat/Performans anlamında sınıfında 1.sıraya oturacak bu model genelde temiz ve titiz kullanılmış olarak ikinci el olarak bulunabiliyor. 

Mitsubishi Türkiye ile paylaştığım ve geri bildirim olarak Teşekkür aldığım bir tespitimi sizlere de aktarmak istiyorum; 100km/h gibi değerlerde ilerlerken ön camlarınız tamamen kapalıyken hafif bir rüzgar sesi duyarsınız. Ön camlarınızı bir tık aşağı indirirseniz, camlar açılmayacak şekilde, takribi 0,5cm kadar, o hafif rüzgar sesinin kesildiğini ve ortamın biraz daha sessizleştiğine şait olacaksınız.

 

Bu araç için, Sedan aynı zamanda Spor ruhlu bir Otomobil almak, Aile ihtiyaçlarının yanında araçtan keyif ve haz almak, bunları yaparken de son derece sorunsuz ve periyodik bakımı dışında masraf çıkarmayan, her yönüyle akranlarından üstün ve kaliteli sonuçlar sunan ve bunları doğru okuyabilen kişiler için biçilmiş kaftan diyebilirim...

İlk olarak 2013 yılında aldığım ve incelemesini gerçekleştirdiğim Lancer 1.8 CVT incelemesini aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;
http://otomobiltestgaraji.blogspot.com.tr/2013/03/mitsubishi-lancer-18-instyle-cvt.html

İyi Sürüşler

Erhan Tayar