Ford markası ile 2007 yılında ilk aracım olan Focus 1 ile tanışmıştım. Otomobil ile ilk tanışmam bu marka ile olduğundan kendisine karşı farklı bir sempatim bulunuyor. İlk kez dizel bir araç alarak yine bir ilki Ford ile hayata geçiriyorum. Piyasada fiyat/performans anlamında uzun süredir dikkatimi çeken, daha önce de birkaç kez alım için ciddi arayışına girdiğim 3.nesil MK3 Ford Mondeo TDCi Otomatik seçeneğini almış bulunuyorum.
Aracım 3. neslin son üretim yılı olan 2007 modeline sahip.
Trend modeli olmasına rağmen araçta ihtiyacınız olabilecek tüm ince detaylar
düşünülmüş durumda. Mondeo, Ford'un Ka, Fiesta, Focus gibi modellerinde hakim olan New Edge
tasarım anlayışıyla yaratılmış. Mondeo, ön kısımda büyük üçgen farlar,
aralarında yine keskin çizgilerden oluşan ızgara, arkada büyük üçgen
stop lambalarıyla New Edge tasarım kimliğini belli ediyor. Trend donanım
paketine sahip olan aracımın ön ve arka tamponlarındaki koruma
bantları siyah renkte. Yanlarda koruma bandına yer verilmemiş.
Ford ilk olarak Mondeo modelini 1992 yılında piyasaya sürdü.
Mondeo kelime olarak “dünya” anlamına geliyor. Ford bu aracı üretirken “dünya
otomobili olacak” şeklinde tasarlamıştır. Üretim yıllarını temsil eden model kodlaması
şu şekildedir; MK1: 1992-1996 – MK2:
1996-2001 – MK3: 2002-2007 – MK4: 2007-2014
– MK5: 2014 -
Mondeo’da Ford'un kendi üretimi olan, enlemesine yerleştirilmiş 1998cc, 130Hp ve 330Nm
değerlerine sahip Duratorq motor görev yapıyor. Maksimum gücünü 3800 devirde veren araç,
maksimum torkuna ise 1800 devirde ulaşıyor.
Motorda common rail enjeksiyon sistemi ve değişken geometrili turbo
teknolojisi kullanılmış. 1400 bar püskürtme basıncıyla çalışan common
rail dışında APC (Accelometer Pilot Control) sistemi kullanılıyor. Bu
sistem sayesinde aynı yanma zamanında üç kez püskürtme (pilot, ana,
artçıl) yapılması verimi yükseltiyor. Motorda kullanılan elektronik
vuruntu algılayıcısı motorun çalışma gürültüsünü kontrol altında
tutabiliyor. Pilot ve ana enjeksiyon sırasında her 0.3 milisaniyede bir
gürültü düzeyini ölçen sistem gürültüde artış söz konusu olduğunda
gerekli ayarlamaları yapıyor. Bu sayede TDCi motorlarda gürültü oldukça
düşük seviyede tutulabiliyor. Ford Mondeo 2.0 TDCi'da kullanılan motor
üstten çift eksantrikli ve 16 supaplı. Motorun güç ve tork bandı oldukça başarılı ve bu durum performansa yansıyor.
1530kg’lık Otomatik Vitese sahip bu aracı 10 saniyenin biraz
üzerinde bir zamanda(10,5) 100km hıza ulaştırabiliyorsunuz. Uzun yolculuklarda
230’lu rakamları görmeniz zor değil. Hassas çalışan ve ele iyi oturan direksiyon sistemiyle aracı rahatlıkla kontrol edebiliyorsunuz.
Tüm viteslerde, aracın yüksek torkunun sizi adeta koltuğa
yapıştırdığına şahit oluyorsunuz. 100km hızdan sonra adeta aracın içinden bir
Mondeo daha çıktığını söyleyebilirim. 5 Vitesten itibaren şanzımandaki kayıplar
azaldığından, üst devirde 330Nm’lik torkun farkına daha iyi varabiliyorsunuz.
Uzun yolculuklarda üst segment 2.0 ve düşük hacimli (1.6 - 1.3) yeni tip
dizel motorlu araçların sizi hafife almaması, tam tersi birçok durumda yol
vermesi gerekiyor. Genelde siz yol verene kadar arkadakilerin sabrını
ölçebiliyorsunuz. Aracın cüsseli duruşu ve gücü sayesinde trafikte tahrik
edilmiyorsunuz.
MK3 Ford Mondeo TDCI
Otomatik’de, belkide en çok değineceğim konu aracın muhteşem şanzıman
sistemi. Şanzıman konusuna detaylıca girmeden önce, piyasadaki Mondeo ile
ilgili yanlış bir algı ve efsaneyi düzeltmeye çalışacağım; Ford, 2005 ve 2007 yılları arasında Focus ve C-Max 1.6 dizel
araçlarında CVT şanzıman kullandı. CVT şanzıman ve yüksek torklu dizel motorun
evliliği sonunda oldukça olumsuz geri bildirimlerle karşılaşıldı. Ford birçok Focus
ve C-Max modelinin şanzımanını garanti kapsamında değiştirdi. Garantisi biten ve
sorun yaşayan kullanıcılara iyi niyet garantisi adıyla şanzıman değişiminin
ücretinin yarısını karşıladı ve kesin çözüm olarak da 2007 yılından sonra 1.6
dizel araçlarda Otomatik Vites seçeneğini tamamen kaldırdı.
Burada dikkat edilmesi gereken detay, Mondeo’da kullanılan
şanzımanın yukarıda anlattığım tipte olmamasıdır.
Mondeo’da Jatco (Japanese
Automatic Transmission Company) üretimi, "Jatco
JF506E" kodlu 5 ileri yağlı sistem Tiptronik şanzıman
kullanılmaktadır. Bu kadar yüksek torka rağmen(330Nm) sorunsuz ve sarsıntısız
vites geçişleri ile adeta kendisine hayran bırakmaktadır.
Aracı bir süre kullandıktan sonra şuna şahit oluyorsunuz; Bu
şanzımanın öğrenme yeteneği de bulunuyor. Kendini sizin kullanma tarzınıza göre
ayarlıyor. Yokuş çıkarken veya inerken akıllı davranışlarıyla sizi kendisine
hayran bırakıyor. Araç hız ve yol durumunu sürekli analiz ederek, eğim
sensörlerinden gelen eğim bilgilerini de dikkate alarak sizin gaz pedalına
basma açınızı ve bunun sonucunda motora binen yük verilerini de düşünerek uygun
vitesi seçiyor. Aracın hızına ve gaz verme tepkilerine göre bazen vitesi boşa
aldığına dahi şahit olabiliyorsunuz.
5 ileri olmasına rağmen çoğu zaman sürüş tarzınıza göre iki kademeli
geçişlere şahit olabiliyorsunuz. Buda performans ve yakıt tüketimimde ekonomi
olarak size geri dönüş sağlıyor. Şanzımanı manuel konuma getirmek için vites kolu sağ taraftaki yuvaya
itiliyor. Vites büyütmek için kolu geriye çekmek, vites küçültmek içinse
ileriye itmek gerekiyor.
MK3 Mondeo’da kullanılan Jatco şanzımanı kısaca özetlemek
gerekirse, onu sıradan bir vites kutusundan ziyade, okuyabilen, yorumlayabilen
bir robot diye düşünmek yerinde olur.
Vites kolunu sağ tarafa çekip aracı manuel modda
kullanabiliyorsunuz. Direksiyonun üst kollarındaki metal alaşımlı F1 butonlarının
tepkileri oldukça hızlı. Spor kullanımlarda aracı Manuel modda sürmenizi
öneririm. Zira yaptığım denemelerde F1 ile kullanıldığında aracın daha seri
hareket ettiğini gördüm.
Bu noktada şunu belirtmeliyim, daha önce kullandığım
A4 ve Lancer modellerinde vites D konumundaykende F1 kullanılabiliyorken,
Mondeo’da Vites kolunu sağ tarafa çekmediğiniz sürece F1 butonlarının aktif
olmadığını görüyorsunuz. Bunun nedenini kendi gözlemimle, yüksek tork sebebiyle
vitesi kolunu sağ tarafa çekerek aracı manuel moda alıştırma ve F1 butonlarının
direksiyonun arkasında değil, elinizin tam altında olması(yanlışlıkla da
basabilirsiniz)düşüncesiyle yapıldığı şeklinde.
Bugüne kadar tecrübe ettiğim ve hayran kaldığım şanzımanları
sıralamam gerekseydi, Jatco ilk 3 sıralamam içerisinde rahatlıkla yer alırdı. Daha
önce kullandığım 1.8 Lancer CVT aracımın şanzıman üreticisi de Jatco idi. O sebeple
ikinci kez bu şanzıman markasını teste tabi tutmuş bulunuyorum. İlk üçteki diğerleri
hangileri derseniz; Getrag, ZF ve Jatco dünyada nam yapmış, üst segment ve spor
araçlara şanzıman üretimiyle tanınan markalar ve tecrübe ettiklerim arasında
ilk üçü paylaşıyorlar.
Çift renk kombinasyonu kullanılan araç içinde oldukça ferah
bir hava hakim. Orta konsol ergonomik açıdan sorunsuz. İhtiyacınız olan tüm işlevlere rahatlıkla erişebiliyorsunuz. Önde, yanlarda ve arkada görüşü kısıtlayan herhangi bir olumsuz sütun/detay bulunmuyor. Koltuklar oldukça rahat. Direksiyon simidi dışında araçta deformasyon ve aşınma olan bir nokta göremedim. Konsoldaki butonlar yapıları itibariyle geçen yıllara rağmen aşınmadan kullanılabilmişler. Direksiyon derisindeki yıpranma ve aşınmalar sebebiyle aracı aldığım gün iyi bir yerde direksiyonu kaplattım.
Sürücü tarafında elektrikli yükseklik ayarı bulunuyor. Bel desteği her iki ön koltukta da manuel olarak ayarlanabiliyor. Koltukların yan destekleri sayesinde virajlarda konforunuz bozulmadan yolculuk edebiliyorsunuz.
Arka diz mesafesi oldukça yeterli seviyede. Koltukların kalitesi uzun yolculuklarda rahat ve konforlu seyahatler yapmanızı sağlıyor. Sürücü tarafında elektrikli yükseklik ayarı bulunuyor. Bel desteği her iki ön koltukta da manuel olarak ayarlanabiliyor. Koltukların yan destekleri sayesinde virajlarda konforunuz bozulmadan yolculuk edebiliyorsunuz.
Tüm kapılarda saklama gözleri mevcut. Torpidosu oldukça geniş ve aydınlatmalı. AUX girişi torpido içerisinde bulunuyor. Ayrıca tavanda tek dokunuşla açılan gözlük saklama bölümü bulunuyor.
Cam açma düğmelerinin hepsi aydınlatmalı ve tek dokunuşa sahip. Diğer camlar
için kilit sistemi mevcut. Çocuk kilitlerini kapı iç kısmından anahtar ile aktive edebiliyorsunuz.
Dikiz aynaları elektrikli ve ısıtmalı. Ayna ayarlama işlevi için kullanılan buton Focus 1'de kullanılanla aynı.
Elektronik iklim kontrollü otomatik kliması oldukça
randımanlı çalışıyor. Aracın içinde birden fazla kişi olduğunu zamanlarda
oluşan buğuyu saniyeler içinde yok edebiliyor.
Araçta Ford’a özel başarılı bir ses sistemi kullanılmış. Tek
CD alabilen ana ünitenin MP3 okuyamamasını AUX ile telafi edebiliyorsunuz. Radyosundan
bugüne kadarki araçlarım içerisinde en net ses aldığım araç diyebilirim.
Direksiyonun
sol arka kısmında Ses Sistemini kontrol edebileceğiniz kumanda bulunuyor.
Bagaj hacmi 500 litre ile sınıfına göre ideal bir büyüklüğe
sahip.
Araçta 8 adet hava yastığı kullanılmış. MK3 Mondeo, Euro NCAP
testlerine katıldığı ilk üretim yılında(2002) dört yıldızla ayrılmış. 2007
yılına kadar yapılan iyileştirmeler ve ekstra güvenlik özellikleriyle teste
tekrar girilse eminim ki rahatlıkla 5 yıldızı hakedecekti.
Hırsızlığa karşı çift kilitleme sistemi kullanılan araçta,
kapıları merkezi kilitle kapattıktan sonra kapatma düğmesine 3saniye içinde
tekrar basmanız yetiyor. Bunun sonunda kapılar içeriden de açılamaz hale
geliyor. Uzaktan kumanda ile tüm camlar açılıp kapatılabiliyor. Yine
tüm camlarda sıkışma önleme özelliği bulunuyor.
Ön tarafta sürücü ve yolcu için içi oldukça geniş bir kol dayama bulunuyor.
Arkada da
kol dayama mevcut.
Ford’un klasikleşmiş daha önce Focus’da da tecrübe ettiğim
Tam bağımsız Süspansiyon sistemi Mondeo’da da kullanılmış. Aracın yol tutuşu
gerçekten muazzam. Virajlarda ve ani direksiyon kırmalarında araç en ufak bir
kararsızlığa düşmüyor ve çizgisinden ödün vermiyor. Araç uzun ve hızlı virajlarda adeta ray üzerinde ilerliyormuş hissi uyandırıyor. Focus'tan alınarak geliştirilen 4 kollu arka süspansiyon sistemine
entegre edilen esnek tekerlek bağlantılarının Mondeo'nun yol tutuşunun başarısında büyük payı var.
ESP olmayışı bir eksiklik
sayılabilir. Aracın fabrika çıkışında 205X55X16 ölçülerinde lastikler
kullanılmış. 205 genişliğinin bu araç için tam kararında bir genişlik olduğunu düşünüyorum, daha fazlası yakıt tüketimini arttıracaktır.
Araç kasis ve çukurlarda yolcuları rahatsız etmeyen bir konfora
sahip. Birçok yol tutuş ve verdiği keyif anlamındaki test ve karşılaştırmada 1.likle
çıkan Mondeo, yol tutuşunda sektöre referans olan bir araç.
ABS ve EBD (Elektronik Fren Gücü Dağılımı) sayesinde iyi bir frenaj mesafesi yakalanmış
durumda. 100km hızla giderken yapılan panik frenlerde 39 metre gibi iyi bir mesafede durabiliyorsunuz. Yine frenleme için araçta EBA (Acil Durum Fren Desteği)bulunuyor.
Aracı İstanbul’da kullanıyorum. Yol bilgisayarında
tüketim ortalamam 7,2 litre olarak görünüyor. Uzun yolculuklarda rahatlıkla 4,5
- 5 litre civarında bir tüketim değerini yakalayabiliyorsunuz. 1,5 tonun
üzerindeki ve 330 Nm torkluk bir makinada
bu değerleri oldukça ekonomik bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Aracın yakıt
deposu 58 litreden oluşuyor. Yakıt anlamında tek dezavantajı, tüketimdeki
ekonomiklik sebebiyle çok yol yapıyor olmanız.
Genel değerlendirme olarak Şunu belirtmeliyim ki, Ford
Mondeo TDCI çok narin bir araç değil. Tam tersi kötü yol şartlarında dahi
rahatlıkla kullanılabilecek bir alt yapıya sahip. Maalesef ki kullanıcıya
verdiği bu sağlamlık hissi sebebiyle piyasada titiz ve temiz
kullanılmış Mondeo bulmak oldukça zor.
Mondeo TDCi, fiyat/performans anlamında aldığı rakamı
sonuna kadar hak edecek bir araç. Model yılı itibariyle üçüncü dilime
düştüğünden vergide avantaj da sağlıyor. Piyasada 2005 yılından itibaren makyajlı
kasası mevcut. Temiz otomatik araçların piyasası 35-50 bin TL aralığına oturmuş
durumda.
100.000km'nin altında ikinci el dizel bir Mondeo bulmak hayal diyebiliriz. Aracın herhangi bir kronik arızası bulunmuyor. Yedek parça ve
servis sorunu yaşamıyorsunuz. Periyodik bakımları her 15.000km’de bir yaptırmak
gerekiyor. Triger sistemi zincirli.
Güvenli, konforlu, iyi bir yol tutuşu ve trafikte yol
verenden ziyade yol alan olmak ve tüm bunları ekonomik bir bütçe ile yapmak
isteyenlerin ilk tercihi olması için tavsiye edebileceğim bir araç.