Bazı insanlar vardır…
Girdikleri ortamlarda, konuştukları topluluklarda her zaman
dikkatler onların üzerindedir. Farklı bir farkındalıkları vardır. Herkesler
onlardan bir şeyler almaya, esinlenmeye çalışır.
Bazıları buna Karizma diyor…
İşte bu kez sahip olduğum ve inceleyeceğim Otomobil de tıpkı
yukarıdaki anlatımımı simgeliyor.
Tekrar bir Mitsubishi ile karşınızdayım…
Honda City aracımdan önce kullandığım Mitsubishi Colt, bende
derin izler bıraktı ki tekrar Mitsubishi’ye döndüm diye düşünebilirsiniz. Uzun
zamandır hayallerimi süsleyen bu aracın incelemesini diğerleri gibi bir
oturuşta değil, günlerce üzerine ilaveler yaparak tamamlıyorum.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu araçta kendinizi safkan
bir spor otomobilde gibi hissediyorsunuz. Size bunu hissettirecek çok fazla
detay düşünülmüş. Performansından yol
tutuşuna, konforundan güvenliğine, heybetli görüntüsünden yakıt ekonomisine,
tüm detaylar Mitsubishi Mühendisleri tarafından incelikle dokunulmuş. 1.5 ve
1.6 Lancer’dan her anlamda farklı olan 1.8 Lancer, tamamen kendine özgü yapısıyla
ülkemizdeki Lancer modellerinin içerisinde Evo X’den sonraki en güçlü seçenek olarak
karşımıza çıkıyor.
Araç, spor görünümü ve rengi sebebiyle trafikte dikkatleri
üzerine toplayan bir yapıya sahip. Çoğu zaman insanların aracı birbirine
gösterdiklerine şahit oluyorsunuz. Park ettiğiniz yerlerde çocuklar yanaşıp
“kaç yapıyor abi bu” diye sorabiliyorlar. Ülkemizde 2009 ve 2011 yılları arasında toplam 161 adet satılmış olan bu aracı her sokakta veya yolda görme şansınız ne yazık ki yok.
Benim aracımda diğer tüm 1.8 Lancer’lar gibi ruhsatta
INSTYLE diye geçse de, esasen INTENSE modeli. 2009 yılından beri ülkemize
getirilen aracın sıfırının fiyatı 75bin TL dolaylarında.
İkinci el olarak aldığım aracın rengi Yakut Kırmızısı olarak
geçiyor ve lansman rengini taşıdığı için biraz şanlı olduğumu söyleyebilirim. Bana göre Lancer’a en çok yakışan ve aracı
gösteren renkler Kırmızı ve Beyaz seçeneği. Siyahta asil duruyor fakat aracın
hatlarını tam olarak belli etmiyor diye düşünüyorum.
1.8 Lancer, diğer 1.5 ve 1.6 Lancer’lara göre çok farklı
donanım özelliklerine, yol tutuşuna, motor performansına, ses sistemine ve dış
görünüme sahip…
Temiz bir Mitsubishi alarak;
- Performans anlamında her zaman kağıt üzerindeki değerlerden çok daha fazla performans elde edeceğimi,
- Yakıt tüketimi anlamında yine kağıt üzerindeki değerlerden düşük değerler elde edeceğimi biliyordum. Bu sebeple Lancer 1.8 CVT bana göz kırpıyordu…
Aracın kalbi 1798cc, 143Hp ve 178Nm değerlerine sahip 4B10 kodlu MIVEC
motordan oluşuyor. Maksimum gücünü 6000devirde veren araç, maksimum torkuna ise
4250devirde ulaşıyor.
Düşük devirlerde sakin ama kendinden emin ilerleyen araç,
ara hızlanmalarda da gaza sonuna kadar basmanıza gerek olmadan aracı istenilen
hıza taşıyabiliyor.
Gelelim üst devirlere, yani 4-6bin devir bandına…
Burada küstahça bir gülümseme attığımın farkındasınız
biliyorum. Evet, araç Direksiyonun arkasındaki gerçek Magnezyumdan üretilmiş
kulakçıklarla kullanılmaya başlandığında bu devir aralıklarında adeta
çıldırıyor diyebilirim.
Spor modda kullandığınız zaman aracın Hiç bitmeyen bir gücü
var izlenimine kapılıyorsunuz. 1.8 ve 143 beygirin hakkını spor moddayken daha
keyifle aldığınızı söyleyebilirim.
D modunda ise araç daha çok ekonomi yapma amaçlı çalışıyor.
D modundaki kullanım durumunuzu belirli aralıklarla takip eden INVECS III
teknolojisi, sizin aracı sürme karakteristiğinizi kaydedip ona göre bir
performans sergiliyor. D modunda aracı çok agresif kullanırsanız, araç her daim
fırlamaya hazır bir kısrağa dönüşüyor ve tüketimde buna bağlı olarak artıyor. Gaza
sonuna kadar bastığınızda devir 6bin civarına kadar çıkıp sabitleniyor ve bu
sırada araç çıldırırcasına ivmelenmeye devam ediyor. Benim size önerim kendi
kullanma stilim olan, D modunda ekonomi yapma odaklı sakin kullanım, bu sayede
düşük yakıt tüketimi elde etme, agresif kullanma ihtiyaçlarında ise spor moda
geçme. Bu arada belirtelim, Vites kolu üzerinde Spor modu yer almıyor, Siz
kulakçıklarla oynamaya başladığınız an araç spor moda geçmiş oluyor. Sağ
Magnezyum kolu kendinize bir süre çekili tuttuğunuzda tekrar D moduna geçmiş
oluyorsunuz.
Spor modda ayrı bir karaktere bürünen Lancer, 0-100 ve son
hızlarda D moduna göre çok daha iyi zamanlar elde etmenizi sağlıyor.
Genelde yol tutuşu iyileştirmek için modifiye anlamında
yapılan “Kule Gergisi” bu araçta standart olarak geliyor. 18'' jantlar ile
birlikte araç yolda adeta süzülerek yol alıyor. Lancer 1.8 virajlarda ve ani
manevralarda size sonuna kadar güven veriyor.
ASTC(ESP) istenildiği zaman kapatılıp açılabiliyor. Ben her daim açık
kullanıyorum. Lastik ebatı olarak aracın standart fabrika çıkışında 215X45X18
ölçüleri yer alıyor.
Araçta Çok kollu süspansiyon kullanılmış ve 1.8’de süspansiyonlar
spor olarak ayarlanmış durumda. Bu sebeple Yol tutuş çok başarılı bir hale
gelmiş. Lastik yanak ebadı 45 olmasına karşın, darbeleri emen ve kabine çok
fazla iletmeyen bir yapıya sahip. Diğer 1.5 ve 1.6 modellerine göre daha farklı
bir yalıtım sistemi uygulanmış. Camları kapattığınız zaman adeta dış dünya ile
irtibatınız kopuyor diyebilirim. Orta yükseklikteki hızlarda dahi içeriye
rüzgar sesi vb. almıyorsunuz.
Lancer 1.8’de diğer 1.5 ve 1.6 Lancer’da kullanılan klasik 4
ileri Otomatik şanzıman kullanılmıyor.
Genel olarak sorunsuz şanzımanlar
kullanan Mitsubishi, Colt’da dünya devi Getrag ile çalışırken, Lancer 1.8’de Otomatik
Vites olarak Japon menşeili Jatco’nun üretimi olan CVT şanzımanı kullanıyor.
Aynı şanzıman yurt dışındaki 2400cc Lancer’larda da mevcut. Jatco daha önce
incelediğim 2.0 Ford Mondeo TDCI Otomatik Şanzımanında gözüme çarpmıştı. Belki
biliyorsunuzdur, dizel 2.0’lık Mondeo motoru çok yüksek tork değeri(340Nm)
sunuyor ve buna karşın Otomatik Şanzımanı hiç sorun çıkarmıyor. Bu kadar yüksek
torka rağmen bir şanzıman sorun çıkartmıyorsa benden tam puan almayı
hakkediyordur. Lancer 1.8’de 6 ileri kademeye sahip şanzıman F1 olarak
direksiyonun arkasındaki Magnezyum kulakçıklar sayesinde Spor modda
kullanılabiliyor. D modunda şanzımanın CVT olması sebebiyle 1500 devirde tüm
şehri dolaşabiliyorsunuz. Ani gaza basmalarda devir örneğin 5-6 bin devirde
sabit kalırken hız sürekli artıyor. Şanzımana kısa bir süre içinde
alışabiliyorsunuz ve adeta araç, şanzıman ve siz arasında bir bağ oluşuyor.
Bu bağ sonrasında şu izlenimi elde ediyorsunuz; Araç D
modunda ağırbaşlı beyefendi bir yapıda yolda süzülerek ilerliyor. Spor modda
ise, adeta tüm enerjisini bağırarak haykıran bir boğa edasıyla asfaltı kazıyor…
Gelelim bu aracın belki de en iyi özelliklerinden biri olan
8+1 Ses Sitemine;
Rockford Fosgate imzalı 650W Premium Müzik sistemi, bu
araçta gaz pedalından ziyade sizi heyecana getiren ilk unsur diyebilirim.
Bagajda bulunan 10'' lik punch(subwoofer) ile bass vuruşlarını içinizde
hissetmenizi sağlıyor.
Bluetooth, Far-Yağmur Sensörü, Cruise Control, Soğutmalı
torpido, içinde 12 V’luk elektrik girişi olan Kol dayama, AUX girişi, Ön
konsolda, kapılarda ve Vites kolunun ön kısmı ile çevresinde karbon kaplama
gibi konfor, güvenlik ve sürüşü kolaylaştırıcı birçok özelliğe sahip.
Yakıt tüketimi olarak, hafta sonları yaptığım
Maltepe-Beyoğlu geçişlerinde köprü trafiği olduğu halde, 7.3 Lt gibi değerleri yakalıyorum. Çok aşırı
dur kalkların olduğu trafikte 9 litre civarı bir tüketim çıkıyor. Durmaksınız
gidilen Otoyollarda ise 5-6 litreli değerler kolaylıkla yakalanabiliyor.
Yol Bilgisayarında anlık, ortalama tüketimlerle, kalan
yakıtla gidilebilecek mesafe, sıcaklık göstergesi, periyodik bakım hatırlatıcıları,
ESP uyarıları gibi bir çok detaya ulaşabiliyorsunuz.
Aracın kapıları oldukça ağır ve kapanırken tok bir ses
duyuyorsunuz. Kapı üstleri pahalı araçlarda olduğu gibi bir hayli geniş
tutulmuş. Rahatlıkla kolunuzu buraya koyabiliyorsunuz. Tüm kapılarda eşya koyma
gözleri bulunuyor. Önde bulunan kol dayama 2 kademeli açılıyor ve içerisinde 12
V aksesuar girişi bulunuyor. Arka kol dayamada arkadaki yolcular için oldukça
rahatlık sağlıyor ve iki adet bardak tutucu içeriyor.
Aracın torpidosu soğutuculu ve soğutma özelliğini isterseniz açıp kapatabiliyorsunuz. Yine torpidoda ön yolcu hava yastığını kapama düğmesi bulunuyor. Torpidoda aydınlatma olmayışı bir eksiklik sayılabilir. Tüm camlar 2 kademeli Otomatik açma kapamaya sahip. Tüm camlarda sıkışma önleyici özelliğide bulunuyor.
Aracın torpidosu soğutuculu ve soğutma özelliğini isterseniz açıp kapatabiliyorsunuz. Yine torpidoda ön yolcu hava yastığını kapama düğmesi bulunuyor. Torpidoda aydınlatma olmayışı bir eksiklik sayılabilir. Tüm camlar 2 kademeli Otomatik açma kapamaya sahip. Tüm camlarda sıkışma önleyici özelliğide bulunuyor.
Euro NCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız alan araçta Sürücü
Diz dahil olmak üzere Toplam 9 adet Hava Yastığı bulunuyor.
400 litrelik Bagaj hacmi sedan bir otomobil için yeterli
düzeyde. Aracın kalitesini bagajı açtığınızda da görebiliyorsunuz. Uzaktan
kumanda üzerindeki bagaj açma düğmesiyle bagajı açabiliyorsunuz.
Bu araçta son derece objektif yaklaşmama rağmen eksiklik
olarak sayabileceğim konular çok sınırlı. Bu kadar kaliteli bir ses sistemi
için daha yüksek radyo frekans alıcısı konulabilirmiş, zira radyonun bazen ses
sisteminin hakkını vermede güçlük çektiğine şahit oluyorsunuz. Bir diğer detay
noktada torpido içerisinde aydınlatma olmayışı olarak sıralayabilirim.
Sonuç olarak, tercih edilmesi aşamasında biraz cesaret
isteyen bu araç 1.8 oluşunun hakkını performans, yol tutuş, güvenlik ve konfor
anlamlarında fazlasıyla veriyor. Yakıt tüketimi anlamında birçok 1.6 Otomatik benzinli
modelden(Honda Civic, Mazda 3, Ford Focus, Opel Astra, Vw grubunun FSI
Otomatikleri) daha az yaktığını çok net söyleyebilirim. İstenildiğinde LPG
dönüşümüne de olanak tanıyor ve başarılı sonuçlar alınabiliyor.
Çok kaliteli profesyonel bir ses sistemine sahip bu araç,
diğer konfor ve güvenlik ekipmanları ile sizin ve ailenizin güvende yolculuk
yapmasını sağlıyor. Fiyat/Performans anlamında sınıfında 1.sıraya oturacak bu
model genelde temiz ve titiz kullanılmış olarak ikinci el olarak bulunabiliyor.
Bu araç için, Sedan aynı zamanda Spor bir Otomobil almak, farklı olmak isteyenler
için biçilmiş kaftan diyebilirim.
2016 yılında yeniden aldığım ve incelemesini gerçekleştirdiğim Lancer 1.8 CVT incelemesi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;
http://otomobiltestgaraji.blogspot.com.tr/2016/04/mitsubishi-lancer-18-intense-cvt.html
İyi Sürüşler
2016 yılında yeniden aldığım ve incelemesini gerçekleştirdiğim Lancer 1.8 CVT incelemesi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz;
http://otomobiltestgaraji.blogspot.com.tr/2016/04/mitsubishi-lancer-18-intense-cvt.html
İyi Sürüşler