Günümüzde
otomobil markalarının rekabetçi tutum ve tanıtımları, kullanıcıların da karışık
iştahları ile birleşince, Crossover ve SUV terimlerinin sıklıkla birbirine
karıştırılmasına sebep oluyor.
Her iki segmentteki araçların da görünüş itibariyle birbirlerine çok benziyor olmaları konunun daha da karmaşık hale gelmesini sağlıyor. Crossover araçların hemen hemen tamamı 4x2 olarak tasarlanmışlardır ve genellikle önden çekişlidirler. SUV araçlar ise 4x4 diye tabir edilen 4 çeker Jeep araçlardır. Aynı şekilde Crossover araçlar binek otomobil şasesi üzerine yerleştirilirken SUV araçlar küçük kamyonet şaseleri kullanılarak tasarlanmaktadırlar. Kısaca her iki segment için temel farklar şunlardır diyebiliriz;
Her iki segmentteki araçların da görünüş itibariyle birbirlerine çok benziyor olmaları konunun daha da karmaşık hale gelmesini sağlıyor. Crossover araçların hemen hemen tamamı 4x2 olarak tasarlanmışlardır ve genellikle önden çekişlidirler. SUV araçlar ise 4x4 diye tabir edilen 4 çeker Jeep araçlardır. Aynı şekilde Crossover araçlar binek otomobil şasesi üzerine yerleştirilirken SUV araçlar küçük kamyonet şaseleri kullanılarak tasarlanmaktadırlar. Kısaca her iki segment için temel farklar şunlardır diyebiliriz;
- SUV araçların şasesi kamyonet, Crossover’lerin ise binek otomobil şasesidir.
- SUV araçlar 4x4, Crossoverler ise 4x2 çekiş sistemine sahiptirler.
SUV araçlar
ile yeri geldiğinde dağ tepe yani arazi de de verim alabilirken, yeni nesil
Crossover’lar sizi daha çok Şehir içinde ve duble yollarda mutlu edecektir.
Bu incelememde biraz yaşımın ilerlemesi(sanırım yaşlanıyorum), dağ tepe kar kış
hevesi ve ailenin büyümesi ile sahip olduğum 2008 model SUV bir aracı, Land Rover Freelander II'yi
anlatmaya çalışacağım. Aracın 220bin km'de olmasını biraz olsun
yıpranmış ceylan derisi döşemeleri dışında anlamanız çok güç. Genel
anlamda oldukça diri ve yeni bir görünüme sahip.
Land Rover markası her ne kadar son yıllarda Global ekonomik hareketlilikler ve ortaklıklar sebebiyle Hint'li Tata Motors'un bir iştiraki haline gelmiş olsa da, hala İngiliz tasarımı ve asaletini koruyor.
Jaguar, Volvo ve Ford işbirliği ile geliştirilen Freelander II, bir önceki
versiyonuna göre büyüyen hatlar, zenginleşen donanım özellikleri, giderilen
kronik sorunları, büyüyen motor hacmi ve boyutları ile güçlü, asil bir duruş
ve karakter sergiliyor.
Land Rover modelleri arasında diğer abilerine göre cüsse olarak küçük de olsa,
onlarda bulunan pek çok özelliği bünyesinde barındırıyor.
2.2 litre, 160 hp ve 400 nm tork değerlerine sahip TD4 dizel motor ile Land
Rover'in adeta tekniğini konuşturmuştur. Her türlü arazi koşulunda üstün
performans gösteren araç, asfalt yolda da tıpkı bir spor sedan gibi performans
sergiliyor. Özellikle uzun yolda sollamalarda veya yokuşlarda sizi mahçup
etmeyecek bir performans sergiliyor. İlk çalıştırmada biraz sesli olan motor,
birkaç dakikalık ısınma sonrasında oldukça kabul edilebilir bir sessizliğe
bürünüyor.
Dünyada sayılı şanzıman üreticileri arasında bulunan Aisin firmasının
geliştirdiği 6 ileri Otomatik şanzıman ile motor son derece uyum içerisinde çalışıyor.
Vites geçişleri oldukça konforlu. Viteste kronik bir sorun bulunmuyor. Bu
araçta doğru zamanlarda şanzıman yağı değişimi ile ömürlük bir şanzımana sahip
oluyorsunuz. Çok dik olmayan yokuşlarda araç ağırlığına rağmen geri kaymıyor. Spor moduna da
sahip şanzımanı daha yüksek performans için Spor moduna aldığınızda daha yüksek
güçleri rahatlıkla elde edebiliyorsunuz.
2.2 litre hacim ve 1700 kg'lık ağırlığa sahip 4X4 bu araçta yakıt tüketimi
tahminlerin altında gerçekleşiyor. İstanbul trafiğinde 9-10 litre civarındaki
tüketim, uzun yolda 6,5 litreye kadar düşüyor. Bu noktada kıyaslama yapmak
adına motor ve şanzıman uyumu ile kendi sınıfında ve bir alt kategori olan 2.0
araçlardan daha ekonomik ve daha performanslı olduğunu rahatlıkla
söyleyebilirim.
Freelander 2, Land Rover firmasının ürettiği arazi araçlarının en küçüğü olsa
da oldukça yeterli bir iç hacme sahip. Aracın iç malzeme kalitesi, konforu,
sürüş pozisyonları Freelander 2’nin Land Rover gibi seçkin bir arazi aracı
üretici firmaya ait olduğunu hemen gösteriyor. Aracın iç mekanında kullanılan
farklı renklerde deri, kumaş döşemeler ve metal, ahşap kaplamalar sayesinde
aracın iç mekanı oldukça albenili ve şık tasarlanmış.
Donanım anlamında 2008 senesine göre oldukça zengin bir gama sahip. Birkaç donanım paketine sahip araçta en üst donanım paketi HSE olarak karşımıza çıkıyor. HSE paketini diğer paketlerden ayırt edici en belirgin özellikler; Ön camda ısıtma rezidansının olması, Sürücü koltuğunda hafıza olması ve arkadaki yolcular için aynı anda ayrı ayrı müzikler dinleyebilecekleri sistemin yer alması. Bu sistem ile bir çocuğunuz kulaklık ile radyo dinlerken, diğeri Cd dinleyebiliyor :)
Diğer donanımları da şu şekilde sayabilirim; Elektrikli,
hafızalı ve bel desteğine sahip deri koltuklar, Çift Cam Tavan (öndeki açılır),
Elektrik rezistans ısıtıcılı Ön ve Arka Cam, Fonksiyonel Deri Direksiyon, Yol
Bilgisayarı, Far ve Yağmur Sensörleri, Cruise Control, Soğutmalı torpido, AUX
girişi, Akıllı 4x4 Sistemi, Xenon Farlar, Far Yıkama, Isofix, Ön ve Arka kol
dayama, Tam otomatik çift yönlü klima, Elektrikli ve Isıtmalı Yan Aynalar(geri
vitese takıldığında ikisi de rahat park etmeniz için otomatik olarak kendini
aşağı doğru ayarlar), Ön ve Arka park sensörleri, Elektrikli katlanır aynalar,
Sıkışma önleyicili otomatik camlar (anahtardan camların açılıp
kapatılabilmesi), Tüm kapılarda saklama gözleri, Çocuk kilidi, Eğim iniş
kontrolü, 6 CD’li Mp3 çalarlı Alpine Müzik sistemi gibi birçok konfor
özelliğine sahip. Aracın bagaj hacmi 755 Litre.
İncelediğim
neredeyse tüm Freelander II' ler de torpido çatlamasına şait oldum. Zamanla ve
güneşin etkisi ile ne yazık ki bu durum kronik bir sorun olarak karşımıza
çıkıyor. Oto döşemeciler bu durumu yeni deri kaplayarak çözümleyebiliyorlar
fakat ekspertiz aşamasında torpido için "işlemli" ibaresi işleniyor.
Bu da airbag konusunda kullanıcılarda şüphe uyandırabiliyor. Şahsen ben
torpidoyu bu haliyle kullanmanın ve bir işlem yaptırmamanın daha sağlıklı
oalcağı kanaatindeyim.
Özellikle uzun yolculuklar sonunda aracın sizi fiziklsel anlamda hiç
yormadığını söyleyebilirim. Buna katkı veren en büyük unsurlar, yüksek oturma
düzeni, yol ve gürültü seslerinin minimum seviyede olması olarak
deneyimlediğimi söyleyebilirim. Aracın konsolu çok detaylı olmasına karşın trim sesinin olmaması bir o kadar güzel bir durum oluşturuyor.
Land Rover firması Freelander 2’nin her zemin koşulunda optimum performans,
sürüş keyfi ve güvenliğe sahip olabilmesi için aracın yol tutuşunu, fren
kabiliyetini arttıracak pek çok teknolojiden faydalanmış. Otomobiller arasında
şu anda en gelişmiş olan sistemlerin yanı sıra Freelander 2’de kullanılan en
olağanüstü teknoloji kuşkusuz Land Rover’ın geliştirdiği “Terrain Response”
teknolojisi. Bu sistem, yer zeminine göre sunduğu dört farklı mod aracılığıyla
sürücünün aracın şanzımanının, motorunun, merkezi kavramasının ve şasi sistemlerinin
ayarını o anki koşullara göre en iyi şekilde ayarlayarak maksimum sürüş keyfi,
yol tutuş kontrolü ve güvenlik sağlıyor. Terrain Response Freelander 2’de
bulunan başka bir özellik olan, aracın çekiş gücünün o anki koşullara göre ön
ve arka tekerlere dağılımını sağlayan “Akıllı 4WD” ile beraber çalışarak Land
Rover tecrübesini her yol koşulunda sürücüye hissettiriyor. Araç fabrika
çıkışlı olarak HSE paketiyle gelen 18'' heybetli ve gösterişli çelik jantlara
sahip.
Bunun yanında ESP ve diğer ekipmanlar sayesinde birçok aracın yavaşlayarak
girdiği viraja siz hızınızı dahi düşürmeden tıpkı bir otomobil kıvraklığında
rahatlıkla girebiliyorsunuz. Orijinal lastik ebatları: 235x60x18' oalrak
kullanılmış.
Freelander 2, bu kategoride Euro NCAP Çarpışma Testlerinden 5 yıldız alarak
geçmiş sadece 3-4 araçtan biri. Sürücü, Yolcu, Yan, Perde ve diz olmak üzere
Toplam 10 Hava Yastığı mevcut. ABS-EBS-ESP-ASR ekipmanları mevcut. Akıllı ön
arka park sensörleri ile çift kilitleme gibi güvenlik özellikleri de donanımlar
arasında yer alıyor.
Freelander II, gerçek bir 4X4 deneyimi yaşamak ve bunu f/p ekseninde gerçekleştirmek isteyen herkese ısrarla tavsiye edebileceğim bir araç. Motor ve şanzıman anlamında kronik bir sorunu bulunmayan bu araç, periyodik bakımları aksatılmadan yapılırsa sizi yarı yolda bırakmayacaktır.
Öyle ki,
etrafınızdakilere ve sizinle yolculuk yapanlara bu fiyatlara aldığınızı
inandıramayacağınız bir araç.
İyi Sürüşler
Erhan Tayar
İyi Sürüşler
Erhan Tayar